
Geçen hafta her şeyin iyice üzerime gelmeye başladığını hissettiğim bir akşam, oğluma ayakkabı alma bahanesiyle kendimi dışarı attım. Kaçırılan sapaklar, dönülemeyen yollar sanki ulaşmak istediğim yerden beni adım adım uzaklaştırmaya çalışsa da vazgeçmeyip yoluma devam ettim. Bir iki dükkana bakıp aradığımı bulamayınca "üçüncü dükkana da girip geri evin yolunu tutarım" diye düşündüm.
Üçüncü dükkana adımımı atar atmaz üniversiteden çok hoş sohbet ve kendisiyle konuşmaktan hep mutluluk duyfuğum bir arkadaşıma rastladım. İkimiz de çocuklarımızı bahane edip aslında düşüncelerimizi dağıtmak için o akşam aynı dükkana girmiştik. İşimizi bitirip kahve eşliğinde kısa ama benim için çok doyurucu bir sohbet gerçekleştirdik.
Sizi zihnen besleyecek, hayallerinizi konuşabileceğiniz, beraber birşeyleri gerçekleştirebileceğiniz insanların arasında bulunmanızın ne kadar önemli olduğunu onunla konuştuktan sonra da farkettim. Hepimiz gündelik hayatın sorumlulukları, mecburiyetleri ile öyle meşguluz ki, okuldan ilk mezun olduğumuzda ya da büyüklerin dünyasına anne/baba/eş sıfatıyla ilk adım attığımızda ne hayallerimiz vardı hatırlamıyoruz bile. Sadece hangi engeller yüzünden istediklerimizin olmadığını net bir biçimde biliyoruz.
Ansızın karşıma çıkıp içimdeki umutları yeşerten arkadaşımla beraber dün de hiç tanımadığım bir hanımefendi silkelenmemi sağladı. Kadınların girişimciliği ile ile ilgili bir toplantıda yanıma oturan, konuşmaya en çok katılan ve 55 yaşında olduğunu söyleyen hanımefendi kendisinin de bir zamanlar doktoraya başladığını ama yarım bıraktığını anlattı. "Her şey zamanında güzel" derken kendime son zamanlarda ne kadar çok "10 sene öncesine dönebilsem daha doğru adımlar atardım" dediğimi hatırladım. 2021 senesinde "keşke 2011'de iken o adımı atsaydım" dediğim konular olmasın,birbirlerimizin hayallerine ve ilerisinde başarılarına katkımız olsun istiyorum. çünkü farkettim ki kendi hayallerimden çok başkalarınınkine yardımcı olunca mutlu oluyorum ben.
Son birkaç gün kendi açımdan bu yüzden daha umut dolu geçti. Şimdi önemli olan bu umudun solmamasını sağlayıp çevremdekilere de bu umuttan dallar vererek onların da kendi köklerini salmasını sağlamak. Yıllar önce bir blog okuyucusuyla konuştuğumuz, ilgi alanlarımı, hayallerimizi ve her birimizin bunlara yapabileceği katkıları belirten, çeşitli projelerimizi hayata geçiren bir veritabanını bile oluşturabiliriz belki bir gün...
Buraya kadar okumayı başarıp "tüm b unların tarifle alakası var" diyenler için... fotoğraftaki minik kızarmış börekler de bana üstte anlattığım umut duyguları gibi duygular yaşatıyor. O tabak, sanki bir pazar sabahı 1 saat daha fazla uyumaya söz vermiş ama gene başaramayıp mutfağa girmiş anneyi, çıplak ayaklarını parkede sürüyüp bir yandan gözlerini oğuşturan, erkenden kalkan annesini görünce gözleri ışıldayan çocuğu, ve uykusunu almış olsa da kendisini 1 saat daha rahatsız etmesinler diye dualar eden babayı hatırlatıyor bana...
Fincan böreği
6-8 kişilik
Tarif Sofra'nın ocak 2011 sayısından.
Malzemeler:
- 2 su bardağı un
- 1 çay bardağı ılık su
- 1 adet yumurta
- tuz
iç harcı:
- 500gr pazının yaprağı
- 1 adet soğan
- 2 yemek kaşığı tereyağı
- tuz
- karabiber
- kızartmak için: sıvıyağ
Hazırlanması:
- Unu bir kaba alıp ortasını havuz şeklinde açın. Tuzu ekleyin. Ilık suyu azar azar ekleyerek yoğurun. Yumurtayı ilave edip, pürüzsüz bir hamur elde edinceye dek yoğurmaya devam edin. Hamuru dörde bölüp üzerine un serpin. Nemli bir bezle örterek 30 dakika dinlendirin.
- Pazıyı yıkayıp doğrayın. Tereyağını bir tavada eritip, yemeklik doğranmış soğanı rengi dönene dek kavurun. Üzerine pazıyı ekleyin. Suyunu iyice çekene dek ara sıra karıştırarak pişirin. Tuz ve karabiber ekledikten sonra ocaktan alın ve ılınmaya bırakın.
- Dinlenen hamur parçalarından birini düz bir zemine alın ve un serperek servis tabağı büyüklüğünde açın. Yufkanın yarısına aralıklarla pazılı harçtan koyun. diğer yarısını üzerine kapatın. Bir kahve fincanı ile harçlı kısımlar ortada kalacak şekilde hamuru kesin. Kalan 3 parça hamuru da aynı şekilde hazırlayın. Bol yağda kızartın ve fazla yağını almak için kağıt havlu üzerine çıkartın. Birkaç dakika sonra servis yapın.
Recent Comments