Ortaokul yıllarımdan beni beni tanıyan biri bugün karşılaştığımızda "hayırdır hiç sesin çıkmıyor?" dedi. Ona göre İstanbul'un havasından dolayı kimsede konuşacak hal yokmuş bugünlerde. Aslında bu sabah hafta sonumu, gördüklerimi, beni susturmak için çabalayan dayımın sonuçsuz kalan girişimlerini, Yelena'nın tarifiyle yaptığım pastayı anlatmayı istiyordum. Baktım söyleyecek söz bulanmıyorum fotoğraflarla idare etmeye kadar verdim. Ama şimdi konuşmaya mecburum çünkü Dilek yazmam için beni seçmiş! Aslında mim'deki sorulara 2 yıl boyunca değişik ortamlarda cevap verdim ama kendi sitemde yazınca sanki Dilek gibi ben de bir sürü şey hatırlayacakmışım gibi hissediyorum. Bakalım ne kadar doğru.
Ilk mutfak maceran neydi? Neler hatirliyorsun?
5 yaşıma kadar kaldığımız Ankara, Keçiören'den aklımda hiç mutfak macerası kalmamış. Ankara'dan kalanlar mutfakla ilgili olmasa da yemekle ilgili. Annemin ablamla beni yemek zamanı balkona çıkartıp bir yandan ağzımıza kaşıkları uzatırken diğer yandan komşularla sohbet edişi, A.O.Ç'ye her gidişimizde yediğimiz süt kokulu dondurmalar ve kocaman davul fırınımız kalmış aklımda. İstanbul'a geldiğimizde başlıyor benim maceralarım. Sarılı, turunculu fayanslarla döşeli mutfağımızda annem ya turuncu masanın ya da sarı fırının başında olurdu. (Aynı fayansları 20 yıl sonra geçen ay D.bakır'daki bir dükkanda görünce çok şaşırdım!) Biz de devamlı onun ayağının altında dolaşıp dururduk. En sevdiğim şey annem elmalı kurabiye yaparken yanındaki sandalyede oturup hamuru şekilden şekile sokmaktı. Anneme "n'olur benimkileri de pişir!" diye yalvarırdım. Benim pişirdiğim kurabiyemsi şeyler hep balkon camının önündeki kuşlara sunulurdu. (Portakal ağacı'nın logosundaki kuş & küçük kız da o günleri anlatıyor zaten) Fındıkzade'deki elmalı kurabiyelerin ve annemin sıcak sütün içine attığı ekmeklerin tadı bence herşeyden daha güzeldi.
Yemek yapma stilini en cok etkileyen kimdi?
Annem'den hem yemek yapma stilini hem de mutfağı sevmeyi öğrendiğimi düşünüyorum. Yanında iki küçük kızla birlikte pazara gitmesi gerektiği zamanlarda bile bunu eğlenceli bir hale getirmeye çalışırdı. Her ikimize de birer minik sepet aldığını, limonları sepetlerimizde taşımamıza izin verdiğinde çok mutlu olduğumuzu hatırlıyorum. Anneannemden az malzemeyle çok lezzetli yemekler yapılabileceğini, sevdiklerin için sabah erkenden kalkıp mutfakta birşeyler pişirmenin onları çok mutlu edeceğini, büyükbabamdan misafirlere karşı hep elibol olmam gerektiğini (5 kişilik misafir grubuna 20 tane pide alıp gelmişti), babamın halasından misafir habersiz gelmişse bile mutfağa dalıp velibah pişirmenin o kişiye verdiğin değeri gösterdiğini, yengemden ve halamdan köyde ateşte pişen her şeyin daha lezzetli olduğunu, diğer yengelerimden misafirperverliğin önemini, babamdan ise erkeklerin de yemekten anladığını öğrendim. Annemin mutfak alışkanlıklarında ortaokulu yanında okuduğu halasının çok büyük katkıları olmuş. Ondan bize kadar gelen çok değerli bilgileri var. Teyzemden de değişik tarifleri denemek için açık olmayı ve yeğenlerine bildiğin herşeyi aktarmanın değerini öğrendim.
Teyze gezmelerini de unutmamak lazım! Onların mutfaklarını keşfetmek benim için en eğlenceli aktivitelerden biriydi. Yan apartmanımızdaki komşularımızdan birinin fotoğrafımı çekmek isteyince buzdolabının önündeki tabureye çıkıp poz verdiğim günler çok uzak ama çok tatlı bir anı benim için! Lise yıllarında ise en çok yemek dergilerinden etkilendim. 2000-2002 yılları arasındaki her Sofra sayısını biriktirmek için çabalayıp durmuştum.
Yemege ve yemek dünyasina olan ilgini kanitlayan bir resmin var mi? Bize göstermek ister misin?
Yemek dünyasıyla ilgili küçüklükten kalan tek fotoğrafımda ablamla birlikte önümüzde meyve suyu şişeleri ile duruyoruz. Doğrusu keşke 6 yaşlarımda iken Konya'da annemleri kaybedince ilk bulduğum simitçinin yanına oturup onları beklediğim zaman bir fotoğrafımı çekselermiş. Aylar önce bir yazı için, ocağın başında tencereyi karıştırırken çekilmiş bir fotoğrafım var sadece...
Mutfakta kendisine karsi fobin olan birsey var mi? Yaparken seni/avuclarini terleten bir yemek mesela?
Halen daha her mutfağa girişimde endişeleniyorum. Kesinlikle bir şeyler ters gidecek diye korkuyorum. Ama bu aralar en çok yumurta aklarının sonradan ilave edildiği keklerden çekiniyorum.
Mutfakta hangi yardimcini vazgecilmez buluyorsun? Alipta cok gereksiz buldugun nedir mutfakta?
Karıştırma kabı, mikser ve spatula; benim için çok kıymetli. Bulamazsam
hep sorun çıkıyor çünkü. Gereksiz alet de un ve margarini birbirine
yedirmek için aldığım alet. İtiraf ediyorum sırf şirin diye aldım!
Bir kac garip belki de komik yemek cesidi söyle, senin cok
sevdigin ama senden baska kimsenin sevmeyecegini düsündügün bir yemek.
Değişik içecekleri seviyorum, gazpacho'yu bizim ailede sadece ben içmiştim örneğin ya da bir lokantaya gittiğimizde eğer menüde varsa ahududulu meyve suyu istiyorum. Bir de ailemin bir türlü sevemediği cheesecake'ler var, bazen evde sadece ben yiyorum. Aslında kardeşim değişik yemek çeşidi konusunda benden daha uzman. Biraz önce Mine'yi okurken hatırladım. Ortaokulda yatılı kaldığım zamanlarda en iyi arkadaşlarım Esra ve Soulafah ile her sabah kantine gidip simit ve cips alırdık. Simitleri kesip içlerini cipsle doldurup yerdik! Cips yemeyeli yıllar oluyor...
Hangi 3 malzemeden veya yemekten vazgecemezsin?
herhangi bir çorba, zeytinyağlı bir yemek ve bir sütlü tatlı ile yaşayabilirim sanırım.
Üc kisa soru daha
En cok sevdigin dondurma cesidi...
Kakaolu, sade, çilekli, fıstıklı
Asla yemegi düsünmedigin sey...
Limonlu sahanda yumurta (kardeşimin favorisi!), içmeyi düşünmediğim şey ise boza!
Özel bir yemegin/ spesiyalin var mi?
Spesyalim mi bilmiyorum ama pasta ve kurabiye yapmayı çok seviyorum. Bir de ana yemekler hala annemin sorumluluğunda olduğu için diğer türlere fazla dalmıyorum. Ama ana yemek yap deseler muhtemelen oturup saatlerce yaprak sararım.
Seni sobeleyen ebeleyen asci:
Dilek!
Sobeledigin Ebeledigin 3 asci:
Annesiyle ilişkisini benimkine benzettiğim için Kim, muhteşem pastalar yaptığını bildiğim için Gülşen ve hikayesini merak ettiğim için Zeynep
Recent Comments